Bizde ahali ile yolculuk ediliyorsa son dakika plan değişikliğine hazır olmak gerekiyor.
Bu bayramda öyle oldu.
İlk önce bayramda 10 günlük bir memleket ziyareti planları yapıldı son anda bu plan iptal edilip 4 gün için memlekete gidip gelme kararı verildi.
Benim dışımda kalanlar uçak yolculuğunu tercih edince onlara uymaya mecbur kaldım.
Aslında ben yine onlara bakmaz otobüsle yollara düşerdim de yaşlılık hali işte, gözüm yemedi 13 saatlik yolculuğu:)
Sonradan yaşayacaklarımızın bizi pişman edeceğini bilmiyorduk tabi:)
Havalananına erken gitmiştik üzerine birde tam bir buçuk saat uçak rötar yapınca sinirler gerildi.
Yolcular görevliye kızdılar, haklılardı.
Ben nefs terbiyesine girdiğimden uzaktan izledim ama yolcular sonuna kadar haklıydı.
İnsan biraz güler yüzlü olur.
Görevliye uçağın neden geç geldiği soruluyor cevap; "bizde bilmiyoruz nerede olduğunu"
Yolculardan biri "gökyüzünde piknik yapıyorlardır!!!" diye kızmaya başlayınca dayanamadım kahkaha attım.
Bizim eski ev sahibimiz taşınmadan önce balkondaki barbeküyü kullanmamız için uyarmıştı
Adanalı olduğumuz için hemen mangalı kullanacağımızdan endişe etmiş:))
Bir türlü gelmek bilmeyen Adana uçağının yolcuları ile birlikte bulutlar üzerinde piknik yapmaları olasılığını düşünmek normal!! :)
Neyse şimdilik Pegasusu bir kenara bırakalım gelelim bana.
Yıllar sonra yeniden uçağa binecek olmam nefesimin kesilmesine sebepti.
Havalanmak için beklerken yanımdakiler gıcıklığına "bak hala vazgeçebilirsin istersen inebilirsin" diye dalga geçiyorlar..
Yasak, olduğunu söyleseler de helikopterde fotoğraf makinesi kullanılıyorsa uçaklarda da kullanılıyordur diye bir mantık yürütüp vizörün arkasından bakarak korku ile baş etmeye niyetlenmiştim.
Ama öyle olmuyormuş..
Havalanmaya başladığımızda elimin biri sevgilinin ellerini tutuyor diğeri karagözlü yari... gözlerim kapalı deklanşöre basıyorum..Hem korkarım hemde fotoğraf çekerim abi, diyordum:))
Bu fotoğraflardan sonra "gözüm kapalı bile fotoğraf çekerim" desem yalan olmaz artık:))
Sonra o kalkış anındaki korkum yavaş yavaş geçmeye başladı.Gökyüzünü ve yeryüzünü incelemeye başladım.
Tuz gölü çok daha nefis görünüyordu ama işte pencere arkasından çekim ancak bu kadar oluyor.
Adana semalarına ulaştığımızı pilot anons edince iyice rahatladım.
Nihayet ayağım birazdan toprağa değecek diye çocuklar gibi sevinçliydim:)
Yolculuğun sonunda küçücük Adana havalanın da 20 dakikadan fazla bagajı bekledik.
Dönerken bagaja bir şey vermemeye karar verdik.
Bu seferde tripod sorun çıkardı zorunlu olarak onu dönüşte bagaja verdik ve çilemiz başladı.
Dönüş yolculuğunda da uçak yine 1 saat rötar yaptı.
Giderken pilot "Adana havalanın da yaşanan yoğunluktan..." diye gecikme için özür dilerken dönüşte de yine pilot İstanbul hava yolundaki trafiği bahane etti.
Arkadaş Adana'ya uçaklar vaktinde iniyor kalkıyor da Pegasus uçağına mı gelince yoğunluk oluyor!!??
22.25 seferi ile uçtuğumuz da normal şartlarda 23.50 gibi inmiş olmamız gerekiyordu.
Bir saat kalkışta bekledik yetmez gibi birde tripotu uçakta unutmuşlar 40 dakikaya yakın bekledikten sonra görevlilere sorunda öğrendik.
Sonuçta eve 2.30 da geldik.
Pegasusu, Türk hava yolu ile kıyaslıyorum, üzgünüm çok eksikleri vardı.
Türk hava yolununda uyguladığı vergiler beni hasta ediyor.
Bilet fiyatı 45 lira görünüyor vergiler harçlar vs.. derken bu fiyat oluyor 90 lira civarı
Bu uygulama itici oluyor bence adı üzerinde fiyatımız bu, desinler daha sevimli olurlar.
Allah'ım bütün artıların aynı kurumda toplandığı günleri görmeyi nasip etsin, diye facebook hesabımda dua etmiştim bu duayla bitireyim:)
THY'yi tek geçerim.. her şeyi harika. Fiyatı hariç:)) eee ucuz etin yahnisi de pek çok dert açıyor mideye.. Hayırlı yolculıkların olsun Ays'm..
YanıtlaSilTESADÜFE BAKARMISIN BU GÜN BENDE PEGASUSA ÖFKE DOLUYUM
YanıtlaSilKIZIMA 216 LİRAYA GİDİŞ DÖNÜŞ BİLET ALDIK PLANLARIMIZDA UFAK BİR DEĞİŞİKLİK OLDU
BİLETİ DEĞİŞTİRMEMİZ GEREKTİ
16 LİRAMIZI GERİ VERİYORLARMIŞ 200 LİRAYANACAKMIŞ
SAÇMALIĞIN DANİSKASI YANİİİ
NEYSE RESİMLER UÇAKTANDA OLSA ÇOK GÜZELLER