Dün gece eski dostlarla takıldım...
İçlerinden birine 2004 yılında aşağıdaki çok sevdiğim şiiri göndermişim.
Sonra "ölüm" ile ilgili bir yazı yazmışım...
Arkadaşlarımın bir dönem beni karamsar biri olarak görmeleri normalmiş, dedim:))
Onuda burada paylaşacağım nasip olursa
Eski e-mailler, kayıtlı kalmış sohbetlerin hepsi unuttuğum güzellikleri hatırlattı bana
Çok özlemişim o samimi, içten tertemiz gönlün sahibini
Eski dosyalar arasında gezerken gecenin bir yarısı hem kahkahalarla güldüm hem derin bir hüzünde boğuldum....
Bu fotoğrafı ilk çektiğim günden beri fotoğraf ile adı bütünleşen "can"ı hatırlarım....İyi ki varsın kıymetini her ne kadar bilmesem de:)
Kırık kaldırımları adımlayan âmâ bir çocukmuşum ben Çamurlu sokaklar olmuş atlasımız. İs kokuları sinmiş iki yüzlü rüzgarın, soluksuz bıraktığı sokak lambalarına... Doğurgan karanlıkların sürdüğü izlerde, tir tir titreyen Sözde mertliğin; heba ettiği bir alkış sesi olmalısın sen... İçine menfaatlerin doldurulduğu mayınları Döşemişler dostluk yoluna....sonra da bunu Gül bahçesi diye utanmadan sunarlarken Ben, mayınların üzerine doğru yürümeliyim değil mi? Hem de koşarcasına...! Korkum yok dost....Olamaz.. Doyasıya güvendim sana....Hassas ama acıların nasırlaştırdığı yüreğim; Eğer sende parçalanacaksa....Sende dağılacaksa Bu dayanılmaz acı ebedi, unutulmazım olacaksa Razıyım direk mayınlara basıp, virane bir yüreğin sahibi olmaya.... Yakıştı mı iyice bak bu ıstırap bana.. Ve bir gölün duruluğunda sevişirken gölge oyunları Kaosta atan şah damarına tut yalanlarını... Bu gece; Yelkovan ve akrebin nazı şaha kalktı neredeyse Ne gece sabah olmak bildi, Ne de içimdeki nedenlere cevap geldi... Donup kaldım zaman seyrinde Göz yaşlarım da yapayalnız bıraktı beni.. Gururum; kahrolmamı yasaklarken Açık bir kapı bırakmıştım fıtratlara binaen Kederlerin yumağına sarılan duygularımı anlatmaya Kelimelerim de kafi gelmiyor...Söyle mecbur muydun ezilmiş bir yüreği tekrar tekrar çökertmeye Çok ince bir iç dünyanın, cellâdı oldun seve seve Korkum yok dost....Olamaz.. Doyasıya güvendim sana....Hassas ama acıların nasırlaştırdığı yüreğim; Eğer sen de parçalanacaksa....Sen de dağılacaksa Bu dayanılmaz acı ebedi, unutulmazım olacaksa Razıyım direk mayınlara basıp, virane bir yüreğin Sahibi olmaya.... Yakıştı mı iyice bak bu ıstırap bana.. Ümitzeynep Kayabaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder