1 Aralık 2011 Perşembe

"Ev kadınları" Gülse Birsel

"Çalışan  bir kadının nedense vakti boldur. Sizi iki toplantı, bir bütçe görüşmesi, bir kokteyl parti, alışveriş ve yarım mülakat arasına sıkıştırıverir.

Oysa bir ev kadını "o gün doluyum, manikür yaptıracağım," der mesela!

Ev kadınları yarım saatlik işleri bir bütün güne yayma eğilimindedirler. Erzak alışverişi, seç kestirme, arkadaşla kahve içme, evdeki musluğun tamiri, onlar için tam günlük işlerdir.

Ev kadınlarının telefon konuşmaları da uzun sürer. "Ne yaptın bugün?"  denen bir iş kadını, tüm günü "bildiğin gibi," diyerek özetlerken, sesinde biran önce sadede gelmenizi rica eden bir uyarı tonu hissedersiniz.
Ev kadını ise anlatmaya başlar; "sabah kalktım.Kahvaltımı ettim.Kahvaltıda artık yumurta yiyorum.İlginç bir rejime başladım.Onuda anlatacağı.Fakat bu bizim yeni kadın yumurtayı bile doğru dürüst yapamıyor.Geçen gün...." sohbet böyle başlar ve detaylar, tekrarlar ve şikayetlerle örülü, sonsuz denk devam edebilir."

Gülse Birsel'in "gayet ciddiyim" kitabından alıntıyla başlamak istedim bugün...

Belki bir çok ev kadını Gülse Birsel'e katılmayacak ama ben çoğu tespitini doğru buluyorum.

Mesela, evde olduğum zamanlarda "amaaaan boşver nasıl olsa tüm gün vaktim var!" diyerek bütün işlerimi sallıyorum.
Ama çalıştığım dönemlerde evden çıkmadan evimi toparlayıp, akşam için en az iki çeşit yemeğimi yapıp çıkıyordum.
Yine eğer dışarıda işim olacaksa ( tüm gün sürmesi olası fotoğraf çekimi gibi) aynı şekilde ev derlenip toplanıyor, akşam yemekleri hazırlanıyor, üzerine de çocuklara atıştırmalık bir şeyler yapıp çıkıyorum.

Uzun zamandır canım tembellik yapmak istediği için en alasından tembellik yaptım.
Ütülenmemiş çamaşırlar, toparlanmamış odalar, basit yemeklerle geçiştirilen akşam yemekleri arasında geçti hayat.
Her akşam yatarken "sabah kalkar kalkmaz bütün işlerimi yapacağım." diyerek yatıyor
Sabah uyandığımda günlerdir beni sarıp sarmalayan tembelliğin kollarında buluyordum kendimi.
"bu evin işinde ne var  sen bir kalksan 2 saat sürmez biter her şey" diye beni kandıran tembelliğin sözlerine inandığımdan yapılması gereken ama benim hep ertelediğim işler dağ olup yığıldı önüme:)

Sevgili eşime "benim yerime aldığınız çocuğu işinden etmeyim ama olur da kendisi çıkacak olursa ben hemen gelip işe başlayacağım.Böyle hayat geçmez" demeye başladım:)
Aslında biliyorum işe başlasam bu seferde fotoğrafa yeteri kadar zaman ayıramayacağım için şikayetlerim başlayacak.

Bu sabah saat 8 de çalan telefonumun sesiyle uyandım
Arayan Melike...
"Çayı demle börek aldım sana geliyorum" diyordu
Hani öğleden sonra buluşacaktık dememe bile izin vermedi
Hadi kalk kalk, diye fırça attı
Allah'ım bir haftalık izni var tembellik yapmak yerine sabahın köründe kalkıyor, kendi kalktığı yetmez gibi birde beni tembelliğin kollarından kaldırıyor.
Nefis börek eşliğinde çayımızı içtik
Melike öğle sonu yeniden gelmek üzere gitti.
Öğleden sonra yine gelecek birlikte sinemaya gideceğiz inşallah.

Melike ta Beylerbeyine çoktan ulaşmış, yapması gereken işlerini yapmaya başlamıştır
Peki ben ne yapıyorum?
O'nu yolcu eder etmez çayımı alıp geldim bilgisayar başına tam 1.5 saattir bilgisayar başında tembellik yapıyorum.
Herhalde iş bitmez
Herhalde işler dağ olur yığılır önümde:)

Ama beni kandırmaya çalışan tembellik haklı
Dün tam 2 saatte 140 metrekare evin işini bitirdim.
Gülse Birsel modeli "ev kadını" modundaydım ben
2 saatte bitecek işleri tüm güne yayıyordum

Neyse beni sarıp sarmayan tembellik kardeşim, fazla samimiyet tez ayrılık getirir derler
Bu kadar samimiyet beni bozar oldu
Senden ayrılma vakti geldi
En azından biraz zaman verelim kendimize
Seni yeniden özlersem haber ederim gelir yerleşirsin ruhuma.
Ama şimdi yeniden bu tembel ev kadını gezip, eğlenmeye başlayacak
Bir yıl sürdürmeyi planladığı proje için ilk adımlarını atacak
Anlayacağın sana yol göründü, diyorum:))

İçimdekileri dökmek istedim
Gelip burada paylaştım.
Karışık olmuş olabilir
Bu kadın ne diyor? diyen olabilir:)

Öyle işte

Yeniden özüme dönmek güzel

Hayatın içinden en güzel kesitleri paylaşmak dileğiyle

Selam ve sevgiler...

2 yorum: