30 Kasım 2012 Cuma

Damla Fotoğrafları


Günlerdir evden zorunlu haller dışında çıkamayınca aldım elime fotoğraf makinesini güçlükle temizleyebildiğim mutfağı savaş alanına çevirdim...Amacım fotoğraf yakalamak değil kafa dağıtmaktı fenada olmadı sanki:)

Güzel bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle...




27 Kasım 2012 Salı

Aşure ve Photoshop

Bu aşureyi cumartesi gecesi yaptım ama pazartesi yılın ilk gribi kapımı çaldığından dolayı gelip de bloğu güncelleyemedim...

Bu yıl abartmışım dolapta hala bir tencere dolusu aşure duruyor.Bizim ev halkı pek yemediği için tek başıma bitiremedim.Konu komşuda zaten yok ki dağıtayım...Görüştüklerime ikram ettim ama bitiremedim hala:)

 Bu ilk denemem photoshopta benim veledi kurban olarak seçtim:))
Bu ilk çalışma olduğu için çok çok amatörce ve bol hatalı bir çalışma ama olsun.Zamanla kendimi geliştirince nereden nereye geldiğimi görmek açısından arşivde olması gereken bir çalışma:)

Bunu dün akşam çalıştım.Hoca aniden bir şehre gidin ve oraya kendinizi götürün, dedi ama benim bilgisayarda hiç şehir fotoğrafı yoktu Korel Eraybar'a ait Side'de çekilmiş bu fotoğraf dışında....
Fotoğrafı buraya eklemek için indirmiştim izin alarak....yinede akşam kullanırken izin alamadığım için kendimi kötü hissettim affola:)

Model olarak hoca kendimizi kullanmamızı istedi ve ben burada da kurban olarak Melike'yi seçtim:)

Bugün kurs var ama sağ olsun grip sebebiyle gidemeyeceğim

24 Kasım 2012 Cumartesi

"Bugün Matem Günü Geldi"



Daha önce hiç katılmamıştım.Bugün sokağa çıkacak halim olmamasına bile aldırmadan düştüm yollara.Halkalı meydana ulaştığımızda alanda arama yapılıyordu içeriye kimse alınmıyordu ki zaten kimsede yoktu.Hepimizin aklında aynı şey vardı sanırım.... herkes birbirine "acaba havadan dolayı kimse gelmeyecek mi?" diye soruyordu.Bize programın saat 8.30'da başlayacağı bilgisi verildiği için ve alan saat 9'u geçmesine rağmen hala boş olunca öyle düşündük herhalde.Saatler ilerledikçe insanlar akın akın gruplar halinde alana gelmeye başladı.Alana sığmayıp sokaklara taşan inanılmaz bir katılım oldu.

Söylenen ilahiler, yapılan konuşmalar, halkın yüreğindeki sevgi ve acının yüzlere yansıması insanın duygulanmasına sebepti...
Bir ara makineyi bırakıp gruplar arasına katılıp onlarla beraber ilahilere eşlik etmeyi bile düşündüm.

İnsanın içi acıyor...
Üzülüyor...

Sözü matem gününe ait fotoğraflara bırakayım...










Halkalı Aşura Meydanı



Sabah daha hava aydınlanmadan, yağmur-çamur demeden yollara düşüp Halkalı aşura meydanına gittim.
Yolda bir çok fotoğrafçı arkadaşla karşılaşmak güzeldi.
Meydan da basın bölümünden ilk girenlerden olduğumuz için saatler ilerledikçe tanıdık onlarca arkadaşı görmek çok daha güzeldi.

Aklım meydanda kalarak sırılsıklam ıslanarak milletin akın akın geldiği saatlerde dönüş yolunda kendimi bulmak günün en kötü anıydı:)

Fotoğrafları ve izlenimlerimi inşallah kendime geldikten sonra paylaşacağım

23 Kasım 2012 Cuma

Yedigöller-3/Yansımalar

Bu ayın başında yaptığımız yedigöller gezimizden yansıma fotoğrafları....

Güzel bir hafta sonu geçirmeniz temennisiyle iyi seyirler...














22 Kasım 2012 Perşembe

Sen Hayatımdasın ya Bundan Böyle Benim İçim Acı Tutar Mı?



Bilirsin hassasımdır konu sen olunca
Gözlerindeki bereketli toprakta açmak gibisi var mı
Sen hayatımdasın ya bundan böyle benim içim acı tutar mı
Varlığın öyle bir sevinç ki 
Dertlerimi sayfa sayfa savurdum mümkünse gelmesin yenisi
Gel saklanalım hiç bir ayrılık bulmasın bizi

Bu şarkıyı ilk dinlediğim günden beri hayatımın tatlı "cadısı" için söylüyorum:)


Cumartesi günü tatlı "cadının" doğum günü
Biz bu akşam kutlamaya karar verdik ve bende bir araya geldik
Memleketten gelenlerle sofra hazırladım

Kızlar kapıdan içeri bir girdiler her ikisininde üzerinde kırmızı!
Ah ben bileydim masayı da kırmızılarla donatırdım:)
Pembeler konsepte  pek uymadı ama son anda değiştirmekte mümkün olmayınca pembeli,mor ve kırmızılı renklerin hakim olduğu bir masada bol muhabbetli, müzikli, eğlenceli vakit geçirdik.


Tatlı cadım,
Çılgın feministim,
İyi ki Meryem teyze seni doğurmuş
İyi ki 15 yıl önce bir kış günü gelip girmişsin hayatıma
Sen olmasan ben kiminle sürekli didişecek, tartışacaktım:)

Yol arkadaşım, sırdaşım,
Çilek kokulu güzelliklerin daim olduğu,
"yarın ne giyeceğim ya?" sorularının olmadığı,
Yeni lezzetleri, mekanları beraber keşfedeceğimiz,
Birlikte gülüp eğleneceğimiz,
Şarkıları yine hep birlikte söyleyeceğimiz,
Çok çok mutlu olacağın bir yıl diliyorum sana
Güzel yüzünden gülücüklerin eksilmesin canım

İYİ Kİ DOĞDUN Melike'm!!!







19 Kasım 2012 Pazartesi

Gizli Saklı İşler


Normalde benim burada işimin olmaması lazım
Dünya bir iş beni beklerken ben gelmiş burada keyif yapıyorum
İflah olmam ben:))

Gizli saklı işlerden bahsedecektim biraz
Ne zamandır yazacağım da unutuyorum hep
Çok önemli bir şey değil ama torunlara bırakmak istediğim anılar arasında yer alıyorlar diye yazmam gerekiyor:)

Yakinen beni tanıyanlar gizli saklı işleri elime yüzüme bulaştırdığımı çok iyi bilir
Bu konularda vukuatlı biriyim
Kendimi tanıyorum...
Bir türlü gizli saklı işler yapmayı başaramadım bu yüzden yaptığım hiç bir şeyi gizlemem
Çevremdekilere "seveceksen beni böyle sev" mesajını çok açık veririm
Başlarda bu özelliğim güzel gibi gelse de sonra gizli saklı işler yapanların başına dert olduğum için şikayet konusu olur:)

Hatırladıkça gülsem mi ağlasam mı bilemediğim iki vukuatı anlatmaya başlayayım

Kısa bir süre öncesinde arkadaşlardan biri vesilesiyle bir etkinlikten haberdar oldum.Bizimkilerin çalıştığı sektörün düzenlediği bir etkinlik olduğu için kesinlikle davetiyemiz vardır.Salih'i aradım etkinlikten bahsettim.Haberi varmış ama başına bela olurum diye herhalde bana bahsetmemiş:).
Sağ olsun başına bela olmama ses çıkarmadı etkinliğe katılmam için bana davetiye verdi.
Bana etkinliği haber veren arkadaşın işleri ters gidiyor etkinliğe katılamıyor..Benim gideceğimi o ana kadar bilmiyor.Duyunca kendisine de bilet ayarlamamızı rica ediyor.Tamam sorarım ama telefonda olmaz diyorum ikna olmuyor arkadaş ısrar ediyor.Başıma geleceği biliyorum arıyorum Salih'i bilet var mı başka? diye sormamla sert bir tonla kimin için istediğime bağlı olduğunu söylüyor...O an  o arkadaşın adını söylemek yerine başka bir isim söylüyorum.Söz vermiyor ama ayarlamaya çalışacağını söylüyor.
Ben telefonu kapattıktan sonra nasıl pişmanlık duyuyorum tarifi yok.
Biran önce akşam olsun yemekler yensin çay keyfi yaparken ben durumu izah edeyim diye kıvranıp duruyorum.
Akşam Salih işten geliyor ben yemeği hazırlarken duramıyorum "Salih, hani arada bir müşterilerinize yalan söylemek zorunda kalıyorsunuz ya, hiç kendinizi kötü hissetmiyor musunuz? vicdanınız rahat duruyor mu?" falan diye sorular sorunca tanıyor karısını "dökül bakalım ne yalanı söyledin" diyor gülerek
Yemekten sonra anlatırım diyorum konuyu kapatıyorum...
Ama velet sağ olsun tam yemeğin ortasında etkinlikten söz açınca daha fazla dayanamayıp anlatmaya başlıyorum her şeyi...

Bir diğer vukuatım...

Bir kaç yıl önce kızlarla geleneksel Cuma akşamı buluşmalarından biri için organizasyon yapmaya çalışıyoruz.Ben karar vermişim Çiya'ya gidip kerepiç tatlısı ile salatalarından yiyeceğim.Başta bu fikri kabul ediyorlar ama sonra Banu'nun annelik iç güdüsü devreye giriyor ve çocuklarını bırakmak istemiyor.Onlarla beraber olacağımız bir yerde buluşmak istiyor.Benim o günkü ruh halim çoluk çocuk kaldıracak durumda değil hele ki istemediğim bir yerde....O zaman bu haftaki buluşmayı iptal edelim, diyorum....
Ama ben Kadıköy'e gideceğim diye plan yapmışım, her şeyimi ona göre ayarlamışım kimse beni tutamaz tek başıma da olsa ben akşam yemeğini gider Çiya'da yer dönerim diyorum.
Tam çıkmak için hazırlanırken Melike arıyor ne yaptığımı soruyor "sence?" diyorum
Hemen anlıyor:)) bekle bende geliyorum, diyor.
Biz ikimiz birlikte Kadıköy'e kaçıyoruz
Ama kendimizi Banu'ya bahsetmediğimiz için kötü de hissediyoruz
Bahsetsek haklı olarak canımıza okuması kaçınılmaz.Bana kalsa ben bahsederim çünkü sonradan nasıl olsa ben açık vereceğim daha kötü olacak.Melike ısrar ediyor bahsetmeyelim üzülmesin diye.Kabul buyurdum...Kadıköy gecesine dair tek kelime çıkmayacak benden.
Biz iki kafadar yiyoruz, içiyoruz, eğleniyoruz ve evimize dönüyoruz...
Bir kaç gün sonra bende kahvaltıda buluşuyoruz yine.
Yemeklerden falan konu açılıyor Enginar dolmasına söz gelince ben başlıyorum Çiya hakkında konuşmaya...Yok enginarı şöyle yapmışlar fiyatları şöyle böyle gayet normal bir şekilde anlatıyorum arada bir de Melike'yi beni doğrulaması için söze katmaya çalışıyorum...
Melike bana kötü kötü bakıyor!
Ben içimden bu kız bana niye böyle bakıyor ki? diye sorguluyorum
Banu "siz o akşam Çiya'ya gittiniz değil mi?" diye sormasıyla birlikte Melike'nin o manalı bakışlarının sebebi anlaşılıyor.Gel de toparla durumu!!! Melike hemen yooo gitmedik, dedi
Bende onu doğruladım
Banu kahvaltı sonrası eve gittikten sonra biz yine kıvranmaya başladık kendimizi teselli ediyoruz bir şey olmayacak diye..
Banu eve gittikten sonra msn öyle bir ileti yazıyor ki offf offf canımıza okusa daha iyi:)
Melike'yi arıyorum iletiden bahsediyorum doğal olarak ikimizde çok kötü oluyoruz.
Soluğu Banu'nun yanında alıyoruz
Kıyamıyor bize ve affediyor.
Salih bu sefer başlıyor Banu'nun bizi çok kolay affettiğini onunla konuşup bizi sürüm sürüm süründürmesi gerektiğini söylemek istediğini anlatıyor:)

Artık benim huyumu bildikleri için gizli saklı işlerde beni olay dışı bırakıyorlar.

Yapıma ters bir durum...

Çocuklarıma  da ne olursa olsun yalandan uzak durmalarını anlatmışımdır her  zaman.
Büyük elhamdulillah çok sert tepki vereceğimizi bilse de gerçekleri paylaşır her zaman
Adı gibi "Emin" biridir.
Ufaklığın karakteri henüz tam oturmadığı için onun hakkında bir şey diyemiyorum henüz.

Beyaz yalanlar hepimizin hayatında yer alıyor kaçamıyoruz bir türlü
Bence gizli saklı işler, yalanlar insanın üzerine ağır bir yüktür.O yükle bir ömür yaşanmaz bu yüzden belki de yatsıya kadar mumlar yanıyor:)

Huzuru, sevgiyi, mutluluğu iliklerinize kadar hissettiğiniz güzel bir hafta yaşamanız dileğiyle kaçarım bu ellerden...


16 Kasım 2012 Cuma

Serkan Çağrı Konseri


Yine ben:)

Bir kaç gün önce Sevinç mesaj göndermişti Serkan Çağrı konserine gidelim, diyordu.
Geçen aylarda Serkan Çağrı'yı ilk kez Cumhur'dan duymuştum.Konserine gidelim ekip olarak demişti de ben gitmemiştim.Daha önce hiç Serkan Çağrı dinlememişim ama sırf Sevinç ile görüşebilmek için konser davetine olur dedim...
Sevinç işlerinin uzadığını eve geç gideceğini konsere gelip gelmeme durumunun belli olmadığını haber verdiğinde bende hemen kızlarla buluşma planları yaptım.
Saat 8 de Melike gelip beni alacak başka bir arkadaşımıza gidecektik.
Aradım Melike'yi yapı marketlerinde işim olduğunu ben kendilerine sonradan katılacağımı söyledim.
Markete girmem-çıkmam toplam 10 dakika sürmedi.
Baktım konserin başlama saati gelmiş marketten çıktığım gibi soluğu konserde aldım:)))
Cumhur'a mesaj gönderdim konseri haber verdim "yok artık!!" diye cevap vermiş:)

İlk şarkıda Melike'yi aradım dinlettim o da"Konsere mi gittin seen? Çılgınsııın!!!!" diye cevap yazmış:)

Haklı... kendileri ile buluşacağımı sanıyordu:)))


Geleyim konsere

MUHTEŞEMDİ!!!

Serkan Çağrı'ya hayran kaldım.
İnşallah bu mütevazi, beyefendi kişiliğini hiç bir zaman kaybetmez.
Çok samimi bir ortam vardı
Davullarla, alkışlarla, seyircilerin solistliğini yaptığı çok güzel bir konser oldu.

Çıkışta Cumhur'u aradım bir gün cümbür cemaat Serkan Çağrı konserine gitmeye karar verdik.
Sevinç ve Mine'nin henüz bu karardan haberleri yok ama itiraz edecek halleri de yok:)

Konser sonrası bu seferde soluğu kızların yanında aldım:))

Nefis bir kivili kek nasibimde varmış
Onu yedim, kısada olsa sohbetimizi edip nihayet kürkçü dükkanına dönebildim:)

Sabaha Allah kerim
Bakalım günün ilk ışıklarını nerede karşılamak nasip olacak - Salih ile gün doğmadan dışarı çıkma planımız var-

Ruhunuzun dinlendiği, güzelliklerin gönlünüze sağanak olup yağdığı bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle....

Bu havada Tek Başına Piknik!

Normal bir insanın yapacağı bir şey değil bu biliyorum:)
Ne zamandır sahile gitmek istiyorum ama bir türlü nasip olmadı
Bu sabah uyandığımdan beri sahil beni çağırıyordu 
Kafaya koydum gitmeliyim çaresi yok!
Şansıma güneşte yazdan kalma yüzünü gösterirken fırsatı değerlendirmeli diye düşünüp ona göre plan yaptım.
Çalışmam gereken ödevlerim, temize çekilmesi gereken notlarım var
Hava biraz esiyor! olsun... nasıl olsa güneş var ısıtır, diye düşünüyorum 
Bilgisayarımı, notlarımı falan her bir şeyi aldım yanıma düştüm yollara
Evden çıkarken Salih'e de haber vermek için aradım.Benim sahile gideceğimi duyunca "süpersin!" diyor
Tek başıma gittiğini öğrenince bir kahkaha atıyor bari kızlara haber ver, diyor
Hiiiiç uğraşamam onlarla ben bugün tek başıma takılacağım, diyorum 
Kızlar bunu okuyunca beni öldürürse de bana müstahak:))

Neyse sahile bir gittim offf off durabilene helal olsun:)
O benim biraz sandığım  rüzgar insanın iliklerine kadar donduruyor
Kış gelmiş de benim haberim yokmuş:)
Donarak ölsem de ben piknik sepetimi hazırlamışım vallahi keyfini çıkarmadan gitmem buradan, diyerek kendime tek kişilik güzel bir masa hazırladım:)

 Bu piknik sepetini görümcem görür görmez aklına geliyorum "Ayşegül'e göre bu" diyor ve sağ olsun hediye alıyor.Rengi tam benlik...Seviyorum görümcemi:)

 Arkadaki kedi bir rahat bırakmadı beni...

Çok bir şey yapmadım...Kendi zevkime göre Allah ne verdiyse.

 Çayımı içtim, yemeğimi yedim sıra amaca hizmet edeyim bari göstermelik de olsa azıcık ders yapayım dedim bilgisayarımı açtım.Birbirinden güzel müzikler eşliğinde 1 saat kadar ders çalıştım.
Siyah beyaz fotoğrafı renklendirme konusu ödevimizdi.
Ben kursun ikinci günü biyopsi olduğum için uygulamaya katılamamıştım.Notlarla idare etmeye çalıştım.Yakında bu konu hakkında da yazacağım inşallah.

2 saatlik piknik keyfi bir hayli üşümeme sebep olunca pılıyı pırtıyı toplayıp arabaya sığındım.Niyetim eve gitmekti ama manzara harika görünüyordu keyfini çıkarmak gerekirdi....

Neyse lafı uzattım

Akşam da kızlarla takılmayı planlıyorum:)
Konser mi olur, yoksa evde dedikodu mu yapılır Allah bilir

Ya nasip... der yine kaçarım bu ellerden:)

Kaçıyorum....


Bugünü bencillik yapıp sadece kendime ayırıyorum

Tek başıma bir kaçamak için hazırlık yapıyorum

Bir kaç saatlik keyifli bir kaçış ruhumu dinlendirecek
Günlerdir bitirmem gereken ama bir türlü bitiremediğim işlerimi toparlamam için böyle bir kaçışa ihtiyacım vardı.

Oysa arkadaşlarımın da şuan yardımıma ihtiyacı var ama ben sabah uyandığımda çoktan bu kaçışı planlamıştım.
Çok mu kötü bir insanım?
Değilim aslında
ama niye iç sesim susmuyor kendimi bencillik ettiğim için kötü hissettiriyor?

Nereye ve niye kaçtığımı burada paylaşacağım her zamanki gibi
Okumadıklarını düşüneceğim sonra şeytan yönlendirecek bu sayfaya arkadaşlarımı
Sonra evlere şenlik:))



15 Kasım 2012 Perşembe

Dostlarla Geçen Güzel Bir Gün

 Her zaman ben Cumhur'u bekletirdim bugün tam bir saat o bizi bekletti...Beklediği günlere sayıp sesimi çıkarmadım:))

 Mine, Cumhur ve ben buluşunca önce biraz mağazaları gezdik işlerimizi hallettik sonra soluğu doğru Sultanahmet köftecisinde aldık....

 Köfteciden çıktık kahvelerimizi Türk Ocağında dost muhabbeti eşliğinde yudumladık....

 Oturduğumuz yerden etrafımızdaki insanları çektik....



 Çay servisi yapan garsondan rica ettik ışıkta bize yardımcı olmasını istedik baktık başarılı değil duruma Cumhur el koydu....Geçti bize çaylarla poz verdi:)
Yarım saat sonra ancak yeter dedik o zamana çaylarımız çoktan buz gibi olmuştu...
 Kahve ve çay keyfinden sonra kendimizi Sultanahmet sokaklarında bulduk....
 İstikamet küçük ayafosya camisiydi....Hem yürüdük hem fotoğraf çektik..Muhabbetimiz her yerde daim oldu...
 Bizimkilere "sizin Kuzguncuk fotoğrafınız en sık görüntülenen fotoğraflar arasında blog da "deyince benim bloğumdan haberdar oldular:) oysa ben daha önce bir kaç kez sayfamda link paylaşmıştım.Cumhur yine müzik paylaştım sanıp bakmamış bile:)


Ayasofya camisine ulaştığımızda bu sevimli tavşancık karşıladı beni...

 Sedefkar Ahmet beye selam edelim diye gittik yanına o tanımadı bile bizi çok gücendim:))Bu köşeyi çok beğendim...
 Cami avlusundaki el sanatlarından...

 Kapanışı Cumhur kardeşimle yapmak nasip oldu...Çünkü en son bu fotoğrafı çekmişim:)

Benim sokaklarda olduğumu duyan ahali "sen hasta değil misin?" diye soruyor
Allah var eve dönerken makinenin ağırlığından biyopsi yapılan taraf bayağı ağrıyordu ama olsun o kadarıda

Karşıya hem dostlarla keyifli vakit geçirmek için hemde baskı almam gereken fotoğraflar için geçmiştim.
Güzel bir gün oldu çok şükür....
Yarın akşamda inşallah başka dostlarla müzik ziyafeti çekeceğiz:)

Dost muhabbetlerinin eksik olmadığı, mutluluğun ve huzurun yüreğinize sağanak olup yağdığı güzel günleri yaşamak dileğiyle....