Muhteşem Bir Yorum; Zeynep Alasya, BİLİYORSUN....

Son günlerde dinlediğim en güzel seslerden biri Zeynep Alasya
Neredeyse albümün bütün şarkıları favorim diyebilirim

Damla Fotoğrafı Çekmek

Başlarda bilmeden sırf meraktan saatlerce deneme yanılma yoluyla damla fotoğrafı çektim.

İlk damla fotoğraflarını compact bir makine ile çekmeye başladım.

Macro moduna alıp çekimleri öyle yapabilirsiniz.

DSLR makinelere geçiş yaptıktan sonra objektifimi macro moduna ayarlayıp damlaları öyle çektim.

Renklendirme kısmı için başlarda renkli kaseler kullanırken sonradan gıda boyalarını kullanmaya başladım.

Arka fon için istediğiniz her şeyi kullanabilirsiniz.

Arka fonda eğer bir resim vs.. kullanacaksanız ters koyun ki damla içine olması gerektiği gibi düz bir resim yansısın.

Diyaframı f:4 ile f:8 arasında kullanıyorum

A (diyafram öncelikli) modunda çekim yaptığım için enstantane değerlerini makine kendisi belirliyor.

ISO 400 ile 800 aralığında oluyor

Bütün damla fotoğraflarında ben flaş kullandım.

İncelediğimde damla fotoğrafı çeken başka arkadaşlarında genelde flaş kullandığını okudum.

Damla fotoğrafları için genelde serum sistemi kullanılıyor

Bense henüz çok ucuz olmasına rağmen (belkide gerek görmediğim için) bu seti almak yerine evdeki bütün muslukları kullanıyorum:)

İlk denemelerinizde damla yakalayamıyorum diye canınız sıkılıp pes etmeyin.

Çok iyi hatırlıyorum yatsı namazından sonra başlayıp sahura kadar devam eden ilk damla fotoğrafı çekme deneyimimde doğru düzgün bir iki damla yakalayabilmiştim ki onlarda çok iyi değillerdi.

Pes etmeyip sabırla denemeler yaptıkça alışacaksınız.

Bu yaz bir damla fotoğrafı sergisi ziyaretinde bulunmuştum.

Offf offff aman Allah'ım muhteşem kareler vardı

Oturup saatlerce salondan çıkmadan fotoğrafları zevkle izleyebilirdim.

Sergide ki çalışmalar 5 yıllık bir emeğin ürünüydü

Maalesef sanatçının ismini şuan bir türlü hatırlayamadım....

Süleyman Uçar beyin çok başarılı damla çalışmaları var, 

Benimkiler can sıkıntısında çekilen çok amatörce çekimler.

Ama bir gün bu konuda da profesyonelce çalışmalar yapmaya başlayacağım.

Böylelikle ilk fotoğraf çekim teknikleri hakkında dilim döndüğünce bir şeyler paylaşmaya adım atmış bulunuyorum.Umarım faydalanan arkadaşlarımız olur:)

Haliç Kıyısında Güzel Bir Gün....

Bir değişiklik yapıyor önce fotoğrafları sonra günün detaylarını paylaşıyorum.

Önce Melike'nin sokak aralarında fotoğraflarını çektim.

Daha evden çıkmadan "Ays, ne yiyeceğiz?" diye soran arkadaşım, çekim sonrası soluğu Haliç kıyısında belediyenin tesisinde almamıza vesile oldu:)
Mantarları güzeldi
Melike'nin yediği tavuk da güzel görünüyordu ama fotoğrafını sohbete daldığımızdan çekmeyi unutmuşum:)

 Salatalarını beğenmedik.Ekşisi, tuzu hiç bir şeyi yoktu.Çoban salata, salatalıktan çıkmış, dedik:)

Sokak aralarında karşılaştığımız çocuklarla tanıştık, fotoğraf çektik.

 Tarihi evleriyle bütünleşmiş kilisenin mimarisine yeniden hayran oldum.

 Çocukluğumun en sevdiğim oyunu olan 9 taş oynayan çocukları görüp kendi çocukluğuma doğu yolculuğa çıktım...

Bu kedicikle bile selamlaştık:))

 Arkadaki çocuk çok şekerdi.. adı; Erhan...

Bu sevimli kımız da Haliç'te balık tutan anne ve babasına yardım ediyordu, izledik:)

Geleyim günün detaylarını anlatmaya
Daha doğrusu arkadaşlarıma yazdığım e-maili tembellikten  olduğu gibi buraya da kopyalıyorum:)


Yol arkadaşım ile kalktık Balat'a gittik
Yani biz Balat sokakları diye Balat dışındaki bütün sokaklarda dolaştık:)
Bir türlü Balat'a uğrayamadık
Sokak aralarında kaybolduk
Önüme çıkan herkese renkli evlerin olduğu sokağı sorduk ama kimse tarif edemedi:)
Gurbet ellerde doğup büyüyen yol arkadaşım kömür kokusunun yayıldığı sokaklarda yürürken "Türkiye kokuyor" dedi:)
Haliç kenarında oturduk yemek yedik
Çayı anadolu yakasında içmeye karar verdik trafiğe kalmadan kalkıp karşıya geçelim dedik restorandan kalktık.
Dışarıda bizi yağmur karşıladı
Olsun "beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber yürüdük yağan yağmurda" şarkısını söyleyerek yürümeye başladık...
Şarkıdaki gibi yağan yağmurda ıslandık:)
Sokak arasına park ettiğimiz arabayı birbirine benzeyen sokaklarda kaybettik:))
Bunu nasıl becerdik diye sormayın benim marifetim:))
Renkli evleri sora sora bulamadık ama arabayı bulmak zorundaydık
Bir halk ekmek büfesi vardı sokak başında
Karşımıza çıkan ilk adama sorduk büfeyi
Sonra adam nereyi aradığımızı sorduğunda "bir yeri aramıyoruz arabamızı arıyoruz" dedim
Melike bu cevaba fena kızdı:))
Akşam karanlığı çökmek üzereydi ve her halimizden semtin yabancısı olduğumuz anlaşılıyordu
Yol arkadaşım, kader arkadaşım korkmadım dese de ben fena halde korktum vallahi:)
Sora sora bağdat bulunur diye sora sora bulduk sokağı
Arabaya bindiğimizde çok rahatlamıştım
Ama biz Melike ile ne zaman bir yere gitsek olaysız zamanımız geçmiyor
Alışmamız gerekiyor bu duruma da henüz alışamamışım:))
Saat 17'de Haliç'ten ayrıldık
Karşıya geçtiğimizde saat 19 olmak üzereydi.
Baktık E-5 tıkalı, arabalar kımıldamıyor bile
direk Kadıköy'e gidip sahil şeridinden evimize ulaşmaya çalıştık.
Bu yolu kullanmakla en doğru kararı vermişiz
Tahmin ettiğim gibi sahil yolu, E-5'e göre nispeten daha akıcı bir trafiğe sahipti.
Eve sağ salim çok şükür 19.30'da ulaştık.

İlk kez Vimeo kullanarak video paylaşımında bulunuyorum
Melike'nin beğendiğim karelerinden oluşan bir video

Untitled from ays on Vimeo.

Ruha Şifa Bir Gün...

Bir iki gündür içim içime sığmıyordu.

Çocuksu mutluluklarım vardı yüreğimde.

Gördüğüm her canlıya gülümseyerek bakıp içimden "sizi seviyorum" demek geliyordu :)

Bu duygulara sebep bir çok şey vardı hayatımda ama sanırım en başta Cuma günü için kızlarla yaptığımız plan yer alıyordu.

Normalde kızlarla planımız akşam konsere gidip, konser çıkışı da bir şeyler içmeye gitmekti

Melike okuldan erken çıkınca saat 2 gibi bendeydi

Birlikte sahile beltur tesislerinden birine gitmek istedik.

Belediye sahil şeridinde adalara karşı bir çok yeni mekan açtı

Biz eve yakın olması sebebiyle Süreyya Plajını seçtik.

Koltukları rahat ama mekanlar çok küçük

Masalar dip dibe 

Öğle saati olmasına rağmen mekan neredeyse tamamen doluydu

Yazın çok daha iyi olacak bahçe kısmı oldukça geniş

Fiyatlar çok düşük

Çayınızı kahvenizi içebileceğiniz, bir şeyler atıştırmak isteyeceğiniz düşük fiyatlı ama nezih bir yer arıyorsanız Beltur tesisleri tam size göre...

 Bana gelen bir telefon sonrası Adalar manzarasına veda edip soluğu Maltepe de aldım.
Burada işlerimi bitirdikten sonra fotoğraf çekmeye başladım:)
Maltepe camisi duyduğum kadarıyla Anadolu yakasının en büyük camilerinden biriymiş
Hatta en büyüğü olduğunu söylüyorlar ne kadar doğru bilmiyorum.

 İşte benim dünkü halimde tıpkı bu çocuk gibiydi.... Dünyada olup biten bütün çirkinliklerden uzak küçük şeylerden büyük  mutluluklar yaşayan çocuklar gibiydim:)

 Yolda telefonumun şarjı bitince Melike'yi deliye çevirmişim yine
Yüzünde ona yakışan kızgın bir ifadeyle daha ben eve ulaşamadan yolda beni yakaladı:)
Aceleyle yukarı nasıl çıktım, üzerimi nasıl değişip indim hiç hatırlamıyorum
Arabaya bindiğimde benim sesimi duymamak için müziğin sesini sonuna kadar açmıştı:))
Yoldan Banu'yu da alıp Tuzla Kekik restorana gittik....

Banu'nun salata tabağını görünce köfte istediğime bin pişman oldum:)
Aklınızda bulunsun salata tabakları muhteşem....
Taze soğanlı tavuğu çok beğendim.

 Ara sıcaklarda "kekik börek" görünce tatmak istedik
Krep, kaşar ve bahartlarla hazırlanan bir börek ama tadı nefis...
Bugün kindi çayına yapmayı planlıyorum:)

 Ekmek kadayıfları da çok güzeldi...Köfte konusunda yorumda bulunmam anlamsız olur çünkü et ile aram bozuk..Dünyanın en lezzetli köftesini yesem de benim için aynı tat:))

 Veeeee sonunda konser....

 Türk Halk müziği sevdalısı biri olarak konseri tarif edecek kelimeleri bulmakta zorlanıyorum.
Hüseyin Turan'ın bütün türkülerini severek dinlerdim
Özellikle Ah le yar, söyleyemedim, kirvem, gelmedin... mest olarak dinlediğim türküleri arasındaydı.
Dün akşam Hüseyin Turan konuştukça kişiliğine de hayranlığım artmaya başladı
Bir insan bu kadar mı mütevazi olur, bu kadar mı cana yakın, samimi olur?
Karşımda her hali birbirinden güzel harika bir insan vardı....

 İki haftaya kadar yeni albümü çıkıyor.Sabırsızlıkla bekleyeceğim:)

Ruhumuza şifa bir konserdi
Konserden ayrıldıktan sonra hala dinlediğimiz türkülerin etkisi üzerimizdeydi
Geceyi başka bir mekanda salep içerek sonlandırdık

Konserde beni en çok etkileyen türküyle bir sonraki paylaşıma kadar veda edeyim:)

Bir İstanbul Klasiği

Buz gibi bir soğuğa karşı insanın içini ısıtabilecek kadar güzel bir manzarayla dün, ruhumu besledim:)

Zaman akıp giderken

Zaman su gibi akıp gidiyor
04.01.1993 yılında saat 17.50'de dünyaya gözlerini açan ailenin ilk göz ağrısı,
Bugün yakışıklı bir delikanlı olup çıktı
Çocuklar büyürken ne acı bizler yaşlanıyoruz.
Hayat bu haliyle de çok güzel:)

Mutlu yıllar delikanlım:)

Uzun zamandır pasta yiyemiyordum ( kremasından dolayı)
Bugün Küçükyalı da işim vardı.
Şık ve nezih görünümüyle uzun zamandır dikkatimi çeken Saral pastahanesine girdim sonunda:)
Fotoğrafta görülen pastanın tadı nefisti.
Uzun bir aradan sonra ilk kez iki koca dilim pasta yedim.
Herkes benimle hem fikirdi, pastanın tadı nefisti.

Bir kaç yıldır çekmek istediğim ışıkla boyamayı sonunda çektim.
İstediğim gibi olmadı
Asistanlarım yeniydi, sıkıldılar benden:)
Benim delikanlı bana modellik yaparsa yeni denemeler gerçekleştireceğim en yakın zamanda...