23 Haziran 2014 Pazartesi

Türkiye'nin Kubbeleri

Kısaca daha öncede bahsettiğim projem hakkında bilgi verip kaçmaya geldim
Ramazan öncesi proje için yoğun bir çalışma programı hazırladığım için zamanı bilinçli kullanmaya çalışıyorum -ben ve bilinçli zaman kullanımı? :)) -
Kendimizi biliyoruz efendim ama olsun gayret ediyoruz en azından buda bir şey değil mi:)

Gelelim projeye

Benim tarih konusundaki bütün bilgim ilkokul kitaplarından kalma
O bilgilerinde ne kadar sağlıklı olduğunu tartışmaya bile gerek yok
Bugüne kadar şanlı tarihimizi araştırıp öğrenmeye zaman ayıramamış olmam içimde yıllardır bir yaraydı
Fotoğraf projesi için konu ararken bir gün gökten başıma taş düştü ve bu taş beni kendime getirdi
Kubbeler....
Neden ben "tarihin izinden" gidip kubbeli yapılarımızı çalışmıyorum, dedim ve yola çıktım
Sonraki süreci projenin tanıtımı için açtığım bloğumda zaman zaman yer vereceğim
Hocalarıma, fikirlerine önem verdiğim fotoğrafçı ve tarihçi arkadaşlarıma danıştım
Hepsinin ortak fikri harika bir proje konusu olduğu yönündeydi
Bugüne kadar Sultanahmet, Süleymaniye, Şehzadebaşı ve Rüstem paşa camilerinde çekimler yaptım
Fakat henüz onları için gerekli bir hazırlığım olduğuna inanmadığım için paylaşımlarımı ileri ki günlere erteliyorum.

Ramazan içinde nasipse başka bir şehire projeyi çalışmak için çıkacağım
Ramazan sonrası ise sponsorumun da desteğiyle Türkiye turuna yavaş yavaş çıkacağım inşallah.
İstanbul içinde ise haftanın iki günü çalışmaya devam:)

Bu proje benim için çok kıymetli
Çünkü atalarımız dünyayı kendine hayran bırakan yapılara imza atmış fakat bizler tam olarak bu yapıların hakkını vererek tanıtamıyoruz.
Bir çok camii hakkında detaylı bilgilere internetten ulaşmak mümkün ama profesyonel olarak yapılmış çekimlere toplu şekilde ulaşmak çok zor.
Allah nasip ederse üzerinde yoğun bir emek ve zaman harcayarak küçükte olsa tarihimizi bizden sonraki nesillere tanıtmakta faydam dokunursa ne mutlu bana.

İnşallah 3-4 yıl sonra sergi açılış haberini de vermeyi Mevlam nasip etsin, duasıyla sayfa linkini paylaşayım


Desteğini esirgemeyen bütün arkadaşlara şimdiden teşekkürü borç biliyorum:)

19 Haziran 2014 Perşembe

Yemek Aşkına -terapi niyetine-


Evde vakit geçirirken genelde 24kitchen kanalını izliyorum
Bir Rudolph abimiz var ki izlemesi büyük bir keyif
Çok sempatik, samimi halleri var...seviyorum kendisini
Bir diğer sevdiğim de Jamie
Bu kardeşimizde çok sempatik, ayrıca tutumlu ve sağlıklı yiyeceklere önem veren biri
Dışarıdan yemek siparişi vermek yerine biraz zahmete girin kendiniz yapın, diyenlerden
Hepsi birbirinden güzel bir kaç programı var
Tarif almıyorum zaten biliyorum alsam da birebir tarifi uygulamam imkansız
İzlediklerimden esinlenip kafama göre yapıyorum
Tabi bazen hüsranla sonuçlanan girişimlerimde olmuyor değil
Kaderiniz de, nasibiniz de bu varmış diyerek ikram ediyorum millete:)
Mesela geçenlerde naneli pesto soslu bazlama ruloları hazırladım.
Ben çok beğendim, ikram ettiklerimden beğenen de oldu beğenmeyen de:)

Farklı baharatları da keşfediyorum
Garam masala, kajun baharatı gibi baharatların varlığından bile haberdar değildim.
Haberdar olduğum baharatların nasıl üretildiğini bilmezdim.
Şimdi hangi baharat nasıl üretiliyor oldukça detaylı öğreniyorum.
Bizim klasik tatlara alışık olan ev ve çevre halkına garip gelse de ben kafama göre yemeklerde kullanıyorum.
Başta şikayet edenler olsa da zamanla seveceklerinden eminim
Sevmeseler de kendi sorunları aç kalırlar:))

Fotoğraftaki tatlıyı dün yaptım
Karameli çok severim.
Çocukluğumda bayram şekeri alırken de hep karamelli olanlarını seçerdim:)
Çok acelece yapılmış bir tatlı olsa da içerisindeki şeftali parçacıkları ve üzerinde ki karamel, şeftali dilimleriyle hafif ve lezzetliydi...

Bugünlerde ruhumda sebebini bildiğim bir huzursuzluk hissiyle boğuşuyorum
Mutfak terapi gibi geliyor
Sokaklara çıkabilsem terapinin alâsını yaşayacağım da ah bu sıcak yaz ayları yok mu zorunlu haller dışında dışarı çıkmamaya özen gösteriyorum

Bir diğer terapide ruhu dinlendiren müzikler...
Son günlerdeki favori radyo kanalım trt 3



Dinlemesi, izlemesi huzur veren bir çalışma


18 Haziran 2014 Çarşamba

Nasıl Yar Diyeyim Ben Böyle Yare

Fotoğraf, proje için sokakları arşınlarken kadrajıma yansıyanlardan...




Ali Ekber Çiçek türküsünü grup abdal harika yorumlamış



17 Haziran 2014 Salı

Ihlamur Kokulu Dostlar


Çevremdeki eş dost çok fazla geziyorum diye ev halkını ihmal ettiğim yönünde sık sık eleştiriyor.Oysa evde olduğumda daha fazla ihmal ettiğimi kimse bilmiyor:) Dışarı çıktığım zamanlarda gözüm arkada kalsın istemiyorum.

Okul döneminde Furkan ile notlar aracılığıyla iletişim kurmaya başlamıştık.
Gece yatarken sabah hazırlamamı istediği şeyleri ya bilgisayar ekranına not olarak yazılı bırakırdı veya kapı kollarına.
Şimdi kara tahta olarak kullanmaya başladığım bu karton üzerine tebeşirle ben notlar bırakır oldum.
Yukarıda ki notta "imza" kısmına babamız çok takıldı.
Oysa onu yazmamın bir sebebi vardı ve Furkan o sebebi anlıyordu önemli olanda buydu:)
Bu sabah yine dışarı çıkarken kahvaltısını hazırlayıp odasına bıraktım not eşliğinde
Uyuz oluyor böyle notlara:)))

 Sonrada arkadaşlarımla buluşup İstanbul sokaklarında kaybolduk.
Fotoğraf makinesini ilk aldığımda sokaktan eve en az 300-400 fotoğraf karesiyle dönerdim.Bugün geldiğim noktada ise sadece makinenin hamallığını yapıyor gibiyim.Bütün gün sadece bu üç fotoğraf ve birde şehir dışından gelen misafirlerin 5-6 fotoğrafı dışında çekim yapmamışım.

Onca ağırlığı taşıdığıma değsin diye yol kenarındaki çiçekleri çektim...Bu kareyi görünce iyi ki çekmişim diyorum...
Sokağa çıktığınızda çektiğiniz fotoğrafların sayıları azaldıkça bu işte olgunlaşma dönemine girmiş olarak kabul ediliyorsunuz....
Geçen ay proje için ilgili kurumlardan izin almak için dilekçe yazarken görevli memur "fotoğraf sanatçısı" diye belirtmemi istediğinde utana sıkıla yazdım
Ortalık eline dslr bir makine alıp kendini sanatçı ilan eden kardeşlerimizle dolup taşmaya başlamış olsa da çok iyi biliyoruz ki fotoğraf sanatçısı unvanını almak öyle her babayiğidin harcı değildir.
Ulusal ve uluslararası yarışmalarda derecelere gireceksiniz, sonra federasyona başvuru yapacaksınız onaylanırsa "sanatçı" unvanını alacaksınız.

Ben ıhlamur kokulu dostlarımdan bahsedecektim ama fotoğraftan sözü açınca yine susmak bilmedim:))
Vaktiniz varsa ıhlamur kasrına gitmenin tam vakti gibi görünüyor.
Biz bugün anadolu yakasında gezdik...Bütün sokaklar ıhlamur kokuyordu mis gibi.
11 yıl önce internetten tanıştığım arkadaş grubuyla ilk buluşmamızı ıhlamur kasrında güzel bir kahvaltı etkinliği ile yapmıştık.
Hala görüştüğüm çok kıymetli arkadaşlarımı ıhlamur kokularıyla andım bugün....



14 Haziran 2014 Cumartesi

Kısaca Dünden Kalanlar

Normal şartlarda dün evden çıkmamam gerekirken sözümden dönmeyip yollara düşmek için hazırlanmaya başladığımda ikindiyi geçiyordu.

Ev halkının yemeğini, çorbasını yaptım.Mis gibi kek, kurabiye ve poğaçayı da atıştırmalık olarak hazır edip evden tam çıktım kapıda Emin ile karşılaştık. Kapıda selamlaşıp sarıldık hadin bana eyvallah gidiyorum, dediğimde çocuk "vaayyy demek öyle ben kalkıp geleyim sen arkadaşlarınla vakit geçirmek için dışarı çık!!" diye sitem etti ama zaten kardeşi için gelmişti...Abi kardeş oturun hasret giderin erken gelirim dedim ve düştüm yollara.
İtiraf ediyorum çocukları evde bırakıp gitmek bu sefer hiç içime sinmedi...

Gün gelip onlarda beni bırakıp gittiklerinde zamanında ettiklerimi çekiyorum diye teselli olurum artık
Ayrıca belirsiz konuşmayıp geleceğini önceden söyleseydi bende ona göre plan yapardım
Ben kalkıp onun evine habersiz gidiyor muyum? 
Bütün akşam kendi içimde böyle bir hesaplaşma içerisindeydim:))


Arkadaşlarımla Galata kulesinin hemen yanında tanıdık bir arkadaşın kafesine ziyarete gittik.Bilmiyorduk sadece çay ve kahve ikramlarının olduğunu.Bütün gün çay ve kurabiye yemekten bıkan arkadaşımız için bu bilgi kötü haber olunca yeni bir mekan arayışına düştük


Önce Karaköy civarında bir mekan düşündük sonra atladık arabaya kendimizi Haliç'te bulduk.
 Bu iki fotoğraf hareket halindeyken Allah ne verdiyse kadrajıma yansıyanlardan

Muhabbeti güzel, samimi dostlarla güzel bir akşam geçirip eve dönerken çocukların hastanede olduğunu öğrenince kendimi hastanede buldum.
Yeniden ufaklığa tahliller yapıldı. Elhamdülillah kene ile ilgili bir sıkıntı görülmedi.Üç gün sonra yeniden emin olmak adına tahliller yenilenecek.
Neredeyse ısıran kenenin ruhuna rahmet okuyacağım zira onun sayesinde çocuğun vücudunda enfeksiyon olduğunu öğrendik. Şimdi bu yüksek çıkan enfeksiyon değerlerini araştıracağız
Bu hayatta sebepsiz yaratılan, yaşanan hiçbir şey yok....

Keyifli güzel bir pazar geçirmek nasip ola....

9 Haziran 2014 Pazartesi

Macbook hediye mi ceza mı


Kullananların çok memnun olduğunu biliyorum ama ben 5 gündür bu bilgisayara elimi bile sürmemeye çalışıyordum.İşletim sistemi farklı.Klavyesi farklı.Her şeyiyle farklı bir bilgisayar var karşımda
Mesela bir fotoğraf kaydediyorum nereye kaydettiğini bulamıyorum.
Arama motoruna dosya adını yazarak ulaşıyorum veya Furkan'a sesleniyorum
Sayfaların yanındaki kaydırma çubukları yok yani varda görünmüyor
Henüz programları yüklemediğim için en basit picasayı kurdum
Kurmaz olaydım:))
Açtığım her fotoğraf çamur gibi boya küpüne batırılıp çıkarılmış gibi görünüyor
Oysa biliyorum fotoğrafların orjinalleri öyle değil
Bir iki ufak tefek düzenleme yapıp arkadaşım için baskı alacağım bugün
artık Allah ne verdiyse tahminen yapıyorum herşeyi:))


Macbook, sevgilinin geçen hafta katıldığı bir iş toplantısında yapılan çekilişte hediye olarak çıkmıştı
Kullanmaya başladıkça hediye mi ceza mı henüz karar veremiyorum:)
Hakkını yemeyeyim oldukça güzel tek sorunumuz benim teknoloji özürlüsü biri olarak kullanmayı öğrenmek için zamana ihtiyacım olması.




Huzurun Rengi

 Sevgilinin yeğeni bir kaç ay öncesinden aile pikniği organize etmek için kolları sıvadı.
Nihayet bugün aile pikniğini gerçekleştirebildik.
Bir kaç eksikle birlikte toplamda çocukları da sayarsak 19 kişiydik.
Benim sırf kuzenlerimin sayısı aşağı yukarı 70-80 kişiyi buluyor
Bugün kardeşler ve çocuklarıyla 20 sayısını bile tamamlayamadık, üzülüyorum bizimkiler adına:)

Irmak, kirazlı bent gibi mesire alanları dernekler tarafından kapatıldığından son anda rotamızı Belgrad ormanlarına çevirdik.
Diğer mesire alanlarını kapatan dernek yetkilerine gönülden teşekkür ediyorum.

Bu manzara eşliğinde yürümeye ben doyamadım.Beni bırakıp dönemeyen vatandaşların bazıları 6 kilometrelik parkurun sonuna doğru resmen sürünüyordu:)
Furkan en sonunda "bu kadar orman havası, oksijen bana yeterde artar ben şehrin kalabalık pis kokusunu özledim" diye isyana başlamıştı
Beni de bıraksınlar saatlerce yürüyüp, göl kenarında hiç şikayet etmeden zaman geçirebilirdim..
Huzurun bütün renkleri yağmur olup gönlümüze yağarken şikayetle zaman kaybedilir mi hiç:)

 Allah'ın yarattığı bu muhteşem varlığın ismini bilmiyorum...Renkleriyle büyüledi beni.
Uçarken güzelliğini sergiliyordu fakat bir türlü yakalayamadım.Olsun..Buna şükür:)

Bugün benim için huzurun rengi; yeşil ve mor tonlarıydı...
Güzel zamanlar geçirdim..İnşallah bir gün hafta içi daha sakin bir zamanda yeniden gitmek nasip olur.

Piknik sonrası hiç eve gelmeden sevgilinin arkadaşının oğlunun düğününe gittik.
Böyle arkadaşlarımızın çocuklarının düğün derneğine gidince yaşlanmaya başladığımız gerçeğiyle yüzleşiyoruz maalesef:)

Bazen her günümüz böyle güzel olsun, diye dua ediyorum
Sonra biran geliyor hep böyle mutlu, güzel zamanlar yaşasak kıymeti kalmaz ki diyorum
Mevlam ne verirse hayırlısını versin...lütfu da hoş kahrı da:)

5 Haziran 2014 Perşembe

Yeniden

Selamünaleyküm...Merhaba cümleten:)

Söze nereden başlamalı, neleri anlatmalı bilmiyorum
Bir hayli uzun zaman olmuş bloğumu güncellemeyeli
Benim için özel ve önemli anlarımı yazmaya devam ettim fakat kendime saklıyordum daha çok
Doğruyu söylemek gerekirse Yasemin kardeşim, fb hesabımda bloğa gerimi dönüyorsun diye sorunca buraya karşı çok hayırsız davrandığımı hatırlayıp anlık bir kararla yeniden yazmaya niyetlendim.

Buradan uzak kaldığım dönemde pek bir yenilik olmadı hayatımda
Daha çok yalnızlaştım
Kendi içime döndüm
Değişimlerim daha çok iç dünyamda yaşandı
Yıllardır kahrımı çeken makinemi bir üst model ile yeniledim.
Bu yenileme işini hatırladıkça kadere daha çok inanıyor şükrediyorum Mevlaya
Beni çok mutlu eden, heyecanlandıran maneviyatı yüksek bir projeye başladım.
İnşallah ileri ki günlerde bu proje ile ilgili bolca paylaşımda bulunacağım
Haftanın iki günü sabah saat 7'de evden çıkıp bazen gece 22 gibi eve ancak dönebiliyorum.
Bu iki gün öğleye kadar devlet kütüphanesinde tarih araştırıyorum.
Edindiğim bilgiler ışığında gidip çekimler yapıyorum...
Proje için sokağa çıktığım günler bedenen çok yorucu olsa da ruhumun beslendiği, gönlümün bir çok güzel duyguyu tattığı zamanları yaşamak her şeye değer geliyor.
Tabi böyle bir projenin beni en çok heyecanlandıran kısmı ise yakın zamanda tüm Türkiyeyi bu vesile ile gezmeye niyetlenmiş olmamdır.
Mevlam niyetimizi hayır ve yaşamayı nasip eylesin...

Sosyal medyayı aktif olarak hepsini birden kullanmak benim harcım değilmiş
Hepsine yetişebilen arkadaşlarımı imrenerek izlediğimi söylemeliyim.

Bu kadar gevezelik yeter bana:))