25 Mayıs 2012 Cuma

Yağışsız, Güzel Bir Hafta Sonu Dileğiyle

Anadolu yakasında hava günlük güneşlikken karşıya geçtiğimde gri bulutlar karşıladı beni.


Sonrasında yağmur herkesi hazırlıksız yakaladı.Bu duruma en çok şemsiye satıcıları sevindi:)


Haydarpaşa da trene binmek için koşturan insanların aksine kuytu bir köşede durup gelen geçenin yansımasını çektim:)


Yine bizim bahçenin güllerinde yağmur damlalarıyla oynadım...

Ve bu son kare.... vapurun camından başka bir kompozisyon oluşturmak için çektiğim kareden bir detay...Sanki fotoğraf değilde resim tadı var.Küçük bir detay olduğu için pikseli büyüdükçe kurtarabilir miyiz bilmiyorum ama şansımı deneyeceğim tablo yaptırıp salona asmayı planlıyorum:))

Güzel güneşli bir hafta sonu diliyorum bütün dostlara...

24 Mayıs 2012 Perşembe

Önce Kahvaltı...Sonra Fotoğraf Avı

Biz üç arkadaş bir fotoğraf grubunda tanıştık.Ben uzun zamandır gezilere katılamıyorum.
Cumhur'un vesilesi ve gayretleriyle biz üçlü olarak hafta içi buluşup geziler yapmaya başladık.
Kendi adıma konuşursam,  ben bu gezilerden çok keyif aldım.Çok daha yararlı buldum...

 Geçen hafta arkadaşlar bana gelecekti maalesef nasip olmadı.Dün nihayet bende kahvaltı yapmak nasip oldu.Fotoğraf makinesi ve ekipmanını taşımaktan dolayı oluşan sırtımdaki ağrı ani bir hareketle günlerdir canıma okumayı arttırdığı için hiç bir şey yapmadım.Ev dağınıkmış, şu eksik, bu yok falan dertlerine girmeden gayet güzel keyifli bir sohbet eşliğinde kahvaltımızı yaptık....
 Kahvaltı ve kahve keyfi sonrası Pendik'e gittik...Aslı, annesi gibi iyi bir fotoğrafçı olma yolunda hızla ilerliyor:)
Cumhur Mine'nin makinesinin sensörünü temizlemeye kendini fena kaptırmış, Mine, Aslı'nın çektiklerine yorum yaparken benim kendilerini çektiğimin farkında bile olmadılar:)

 İnsanların iznini almadan fotoğraflarını çekmeyi doğru bulmuyorum.Doğru bulmadığım halde yaptığım zamanlarda olmuyor değil maalesef.Ne kadar dikkat edersem edeyim bazen izin almak için fırsatım olmayabiliyor ve bu durum her defasında canımı sıkıyor.Bu fotoğrafta insanları flu yapmamın sebeplerinden birisi bu rahatsızlıktır.Ayrıca farklı bir kadraj denemesi yapma isteği de buna sebep oldu:) ben beğendim, arkadaşlarda farklı ve güzel buldu...
 Ben bizimkilerden farklı yöne gitmiş fotoğraf çekerken onlar bir su birikintisi bulmuş yansıma çekmeye çalışıyorlarmış.Sağ olsunlar çağırdılar bir baktım suya offf nefis:) Güzel bir yer gördüğünüzde bir noktaya saplanıp kalmak yerine farklı açılardan çekim yapmayı denemenin en iyi sonuca ulaşmamıza yardımcı olacağını söyleyebilirim.Bende dün bunu uyguladım.Bizimkilere bu kareyi gösterdiğimde bana gıcık oldular:))Normalde bisiklet yolu ile su birikintisinin arasındaki mesafe 3-4 metre kadardı ve o kaldırımın suya yansımalı çok çok zordu.Amaaa yerde cam kırığı varmış, yerler kirli, ıslak demeden yere oturup birazda eğilince işte suya bu yansımayı düşürebildim:)
Bizimkilerde oturdular aynı yere çektiler ama henüz onların çektiklerini göremedim, merakla beklemedeyim:)
 Sahil şeridinde gezimizi bitirip gözdağına çıktık.Belediyenin tesisinden kendime su almak için gittiğimde kasanın yanında bu portakal sepeti duruyordu.Bir kez deklanşöre bastım ve renkleri, netliğiyle izlemekten keyif aldığım bu kareyi yakaladım.
Dün gökyüzünde yine muhteşem bulutlar vardı.Gün batımı içinde bir yerlere gitmek istesek de arkadaşlar karşıya evlerine gitmek için bende biran önce eve dönüp sırtımdaki yükten kurtulup dinlenmek için acele edince gün batımı başka zamana kaldı....
Tam eve geldim...Makinemi bıraktım...Elimi makineden çekerken bu şamdanlara hafiften dokunmamla şamdanların domino taşı gibi birbirine değerek un ufak olmaları bir oldu:)Kızların doğum günü hediyesiydi sağlık olsun ne yapalım:)

Bugün karşıya geçmem gerekiyordu ama bir gün evimde dinlenmenin iyi olacağına karar verdim tembellik yapmaktayım...Daha doğrusu bu saate kadar tembellik yaptım şimdi çalışma zamanı:)
Yarın ve cumartesi çok yoğun geçecek.
İnşallah yine bol bol fotoğraf paylaşacağım:))

17 Mayıs 2012 Perşembe

Rembrandt ve Çağdaşları Sergisi

Dünyadan bir haber yaşamanın dezavantajlarından biride böyle güzel olaylardan son anda haberdar olmak...
Sergi, 22 şubat'ta açılmış ama ben maalesef yeni haberdar oldum.
Dün fotoğrafçı arkadaşlarımdan olan Mine ile birlikte sergiye gittik.
Eğer bugüne kadar gitmeyen arkadaşlarımız varsa mutlaka ama mutlaka gidip görmenizi tavsiye ederim.
Tek kelimeyle MUHTEŞEM bir sergi
Baktığınız her yerde büyüleyici bir güzellikle karşılaşıyorsunuz
Sergi bitmeden önce tekrar gitmeyi planlıyorum.

Sergi sonra Mine ile birlikte yemek ve sonrasında kahve keyfi yaptık.
Yağan yağmura çocuklar gibi sevinip yansıma çekeceğimiz için heyecanlandık.
Sahil kenarına gittiğimizde kaldırımda yağmura dair çok az su birikintileri olup yansıma çekmemiz imkansızlaşınca Mine, balıkçıların kovasını alıp denizden su taşıyıp kaldırımı ıslattık (her şey fotoğraf için:)) 
Keyifli ve güzel bir günün sonunda eve ulaştığımda bahçe kapısındaki renk ve kokularıyla beni selamlayan gülleri de fotoğrafladım:)
Netlik sorunu olsa da gülleri sevdim:)

Gidemeyecek arkadaşlar için tabloların detaylarını ve bilgileri de ekledim.
Fotoğraflarla sizleri başbaşa bırakıyorum:)













15 Mayıs 2012 Salı

İki Güne Sığdırılan İstanbul-Ankara Gezisi Ve Güzel Bir İnsanla Tanışmak

Takvimler 30 nisan pazartesini gösterirken çok tatlı, hoş sohbet, sıcak kanlı, samimi güzel bir insanla tanıştım:)
Belki onunda terazi burcundan olması sebebiyle bu kadar çok sevdim:)
Gülay arkadaşımızdan bahsediyorum:))

 Gülay ile daha önceki planımız Balat civarını gezmekti...Yolda fikrimizi değiştirdik ve rotamızı Atatürk arboretumuna çevirdik.Atatürk arboretumu benim huzur bulduğum gizli sığınağım gibidir:)
Gitmek isteyen arkadaşlar için ulaşım bilgisine buradan ulaşabilirsiniz.
 Gülay o kadar hoş sohbet bir arkadaş ki saatlerce bıkmadan her türlü konudan konuştuk.Yani ben keyifle onu saatlerce dinlerim:)Tabi biz sohbeti fotoğrafla zenginleştirdik.
Bol bol fotoğraf çektik.

Ben bu gezimizde daha çok makro çalışması yaptım.Çiçek böcek çektim...


 Atatürk arboretumu öyle huzurlu ve güzeldi ki gitmek, görmek, kokusunu derin derin içinize çekmek için şuan tam vakti...
Arboretum gezimizi trafiğe kalmamak için kısa kesik tekrar Anadolu yakasına geçtik.Hidiv kasrında öğle yemeği ile akşam yemeğini birleştirdik:) Yine sohbet eşliğinde yemeklerimizi yedik sonrasında lalelerin son demine yetişip lale fotoğrafları çekmeye çalıştık.Benim en sevdiğim lale bu fotoğraf oldu...Gülay'ın çektikleri arasında çok güzel laleler vardı ama henüz göremedik onları:)

Hidiv kasrında yemek ve fotoğraf molasından sonra soluğu otağtepe de aldık.Nasibimize kapalı bir hava vardı.Şansımıza gri bulutların arasından güneşin batmadan önceki son yansımalarını yakalabildim:)
Havanın soğuk olması sebebiyle otağtepe keyfini gün batımı eşliğinde sonlandırıp ertesi gün sabah kahvaltıda buluşmak üzere Gülay ile ayrıldık.

Yolda eşim ile yaptığım telefon görüşmesinde sabah erkenden Ankara'ya gideceğini öğrendim.Gülay'ı aradım hemen....Veee Gülay ile sabah buluşup bize geldik.Aceleden hazırlanmış özensiz bir kahvaltıdan sonra Ankara yollarına düştük:)
Yol boyu yine ben hiç susmadım.Gülay da dediğim gibi sohbeti keyifli bir arkadaş olunca yolculuk benim açımdan çok güzel geçti.
Ankara'da bizi sıcak ve 1. Mayıs kutlamaları bekliyordu:))


İstanbul trafiğinin gözünü seveyim, dedim:)) Ankara'da trafik felç durumdaydı.Biraz geçte olsa biz Hamamönü mahallesine ulaşabildik.Ben sokakları sevdim...En çok hoşuma giden şeyse restoranları işletenlerle sokak sakinlerinin samimi halleriydi.
Restoranlarda ellerine örgüsünü alan komşu ablalar benim çok hoşuma gitti.

İstanbul-Ankara arası yolculuk, sonrasında trafik ve sıcak üzerine birde sokak aralarında yaptığımız gezi sebebiyle bir hayli yorulduk.Restoranlardan birine kendimizi attık.Yemekler gerçekten nefisti...Ayrıca porsiyonlar gayet bol tutulmuştu...Ben Gülay'ın yediği makarnaya bayıldım.
Bu gezi sonrası köri baharatı hayatıma güzel bir giriş yaptı.Geçen gün evde makarnayı yapmaya çalıştım fakat yeni tatlara kapalı olan ev ahalisi hiç beğenmedi.Bende farklı lezzetleri seven arkadaşlarıma yaparım, diye karar verdim:)





































Yemek sonrası dönüş yoluna geçtik.Yanlış hatırlamıyorsam Ulus'ta saat 18 gibi Gülay ile vedalaşıp ayrıldık.
Ben kuzenime gittim.Sağ olsun kuzenimde nefis bir sofra hazırlamıştı ama ben Gülay ile yediğim yemeği çok abartmıştım, diyemedim orada da yedim bolca:))
Gece 22 gibi eşim gelip beni aldı ve dönüş yoluna düştük
Dönerken yoğun sis sebebiyle araç kullanırken oldukça zorlandım.
En sonunda Kaynaşlı civarında bir tesise aracı çekip uyudum (sevgili daha yola çıkar çıkmaz uyumuştu) :))
Eve ulaştığımızda saat 4'e geliyordu
Yorucu ama oldukça keyifli bir yolculuk oldu

Gülay gibi güzel bir insanla tanışmak son günlerde bana verilen güzel bir hediyeydi:))

İlk Zeliha ile tanışmaya niyetlenmiştim ama ondan önce Havva ve sonrasında Gülay ile tanışmak nasip oldu:)
Her iki arkadaşımı da çok sevdim.
Bütün kalbimle Zeliha ile de en yakın zamanda tanışmayı diliyorum:))
Aslına bakarsanız ben selamlaştığım bütün arkadaşlarımla tanışmayı çok istiyorum.
Eminim bir gün tek tek tanışmak nasip olacak:)



14 Mayıs 2012 Pazartesi

İstanbul Truck Racing 2012

Gezmek, yeni yerler keşfetmek, farklı hayat hikayelerini öğrenmek çok güzel bir şey fakaattt:)
Evli ve çocuklu olunca birde buna tembellik ruhu eklenince evlere şenlik bir durumun içerisinde olmak kaçınılmaz oluyor.
Elhamdulillah ev halkı alıştı da şimdilik bütün olumsuzluklara göz yumuyorlar:)
Söyleyeyim isyan çıkarmaları yakındır:))

Bugün bloğuma baktığımda en son güncelleme üzerinden neredeyse 20 gün geçmiş görünce sadece evi değil hayatımdaki herşeyi ihmal ettiğimi fark ettim.
Paylaşacak çok fazla fotoğraf, anlatacak çok hikaye birikti.
En son çektiğim fotoğraflardan paylaşmaya başlıyorum...

Bir arkadaşım vesilesiyle kamyon yarışlarından haberdar oldum.
Oysa eşim yıllardır kamyon camiasının içerisinde lakin ben bu yarışı ellerden öğreniyorum:)
Sanırım başına bela olacağımı bildiği için benden gizli tutuyordu:))

Organizasyonu beğenmedim
En başta seçilen tarih çok yanlıştı ki katılan ve gelen herkes aynı şeyi söyledi
En önemli derbilerin başında gelen bir derbinin olduğu güne sen yarışı hazırlarsan katılım elbette doğal olarak çok az olur.
Cumartesi günü seyirci neredeyse hiç yok denecek kadar azdı.
Biz yarışın ilk günü büyük oğlum ile birlikte gidip izledik.İlerleyen saatlerde eşimde bize katıldı.
Tribünü baştan sona dolaşınca ve sürekli fotoğraf çekme sevdasında olunca inanılmaz yorulmuşum
Yemek için bir şeyler almak istediğimizde anlaşma yapılan yemek şirketinin malzemeleri topladığını görünce yorgunluğa açlıkta eklendi bu yetmez gibi birde hava buz gibi soğuyup donmaya başlayınca tam oldu:))

Yarışları izlemek zevkliydi.
Kaza anlarına şahit olmak heyecanlı olduğu kadar üzücüydü.
Yarışlar devam ederken neredeyse bir tur fark yemesine rağmen hala inatla yarışmaya devam eden aracın şoförü bana çok güzel bir hayat dersi verdi.
Durum ne kadar kötü görünürse görünsün asla pes etmemeyi öğretti
Yarış sonrasında birinci olan araçtan daha çok  son yarışmacı alkışlandı:)))









Pazar günü yapılan 1. yarışta ilk virajda kaza yapıp yarış dışı kaldı.Yarışmanın en favori aracıydı.Nazara geldi, diye düşündük:)) Biz son yarışa katılamadan eve döndüğümüz için giden arkadaşlardan öğrendiğime göre son yarışa arızası tamir edilmiş ve katılabilmiş, sevindim...
 Habercilerin işi gerçekten çok zordu.

Genelde herkes çoluk çocuk gelmişti.Ve çocuklar hallerinden gayet memnundu:)

 Padok alanında herkes araçların fotoğrafını çekmeye çalışırken ben yerdeki su birikintilerinde yansıma peşindeydim:)
 Facebook sayfama yansımaları eklerken gördüm ki, çok güzel bir yansıma albümüm olmuş:) seyretmesi benim için çok keyifli:)


 Yabancılarla biz Türklerin arasında ki farkı gösteren bir kare.... Kaçımız çocuklarımızın eline bu kadar pahalı bir makineyi veririz?
Oysa bu fotoğraf karesindeki çocuğun makine elindeyken yaşadığı sevinci, mutluluğu seyredip dinlemeliydiniz...Harika bir manzaraydı.Uzun bir süre bu manzarayı seyredip ruhumu dinlendirdim:)
Hayat hep iniş çıkışlarla çevrili
Önemli olan inerken de çıkarken de yanımızda olan insanın her zaman elimizden tutabileceğine güvenebilmek de....

İnşallah akşama da Ankara'dan gelip çok güzel vakit geçirmeme vesile olan Gülay ile birlikte yaptıklarımızı paylaşacağım:)

Şimdilik benden bu kadar

Ödül veren arkadaşlarım çok çok özür diliyorum ilk fırsatta almaya geliyorum:)