Fotoğrafa aldanmayın çocuklar odaya adım attıkları an eski savaş alanına dönüyoruz:) Ama genel olarak gereksiz fazlalıkların olmadığı sade bir odaları var...Yatakları, çalışma masası ve arka tarafta birde elbise dolabı ile kitaplıkları yer alıyor...Evin geneli böyledir çok az eşya var ama buna rağmen Salih evde gereksiz çok eşya olduğundan şikayetçidir:)
Salih deyince hatırladım ben bu postu aldatıldığım hissine kapıldığım için yazmaya başlamıştım
İçimi dökeyim rahat rahat nasıl olsa tanıdıklarımdan kimse bloğumdan haberdar değil:))
Kısa süre öncesine kadar sevgili işten gelir ailece hep birlikte akşam yemeğini yerdik.Biz yemeği yerken çay hazır olduğu için sofradan hiç kalkmadan masa başı uzun keyifli sohbetler edilirdi...
Ama her şey yavaş yavaş değişmeye başladı...İşten gelir gelmez aceleyle yenen yemekler, kısa çay ve sohbet faslı sonrası sevgili hazırlanıp evden telaşla çıkar oldu.Evden çıkarken ki halini bir görseniz gözlerinin içi parlıyor mutluluktan...Sabahın ilk saatlerine kadar eve gelmiyor.Saat 2-3 gibi eve gelip bir iki saatlik uyku sonrası güne neşeyle başlayıp işine gidiyor...
Evet, ben aldatıldığımı hissetmeye başladım.Sarı kanat, çinekop, lüfer gibi balıklarla aldatılıyorum resmen...
İmdaaatttttt!!!! diye bağırasım var
Gelip geçici bir hevesle başlayan balık tutma merakı her geçen gün artarak devam etmekte ve ben sevgiliyi kaybediyorum:)))
Nasıl merak bu Allah'ım ya
Evde takımları hazırlama aşamasında da dünyadan kopuyor...
Salih'in her gece balığa çıktığını duyan eş dost "başka balıklarla aldatılıyor olmayasın" diye takılmaya başladı:)
Ama yok "benim kocam yapmaz" diyen Türk kadınları modundayım şimdilik:)))
Nerede balık tuttuklarını biliyorum bu akşam baskın yapmayı planlıyorum:))
Balık tutma sezonu ne zaman kapanıyordu?
neyse ben gideyim saçımı süpürge ederek külkedisi moduna gireyim:)
Başlığı okuyunca, birden yüreğim hopladı inanın.
YanıtlaSilÇok şükür ki korktuğum şey çıkmadı yazının sonunda, bir oh çektim :)
:)) elhamdulillah yok öyle bir şey... yani en azından ben yok diye biliyorum:))
Sil:)) Balık tutmak çok güzell, konu balık olunca benden izin:)))
YanıtlaSilsende gitsene, çok zevkli ,birde zil takılan oltalar var zil çaldığında insan nasılda mutlu oluyor:))
Salih'in o zil takılan oltadan sanırım haberi yok.
SilBen bir araştırıp hediye alayım:)
İlk zamanlar benimde bir iki denemem olmuştu
Ama ben o balıkların can çekişen görüntülerine dayanamıyorum diye uzağım:))
Önce bir şey sormam lazım, aklıma takıldı, sabah gelirken balık getiriyor mu ? Gerçi balıkçılar tepeleme balık dolu bu aralar. Sarıkanata gidiyorsa iyi, sakın sarı kadına gitmesin ( aman Allah göstermesin )
YanıtlaSilBir erkeğin alışkanlıklarını değiştirmesi genellikle hayra alamet değildir.Bence " benim kocam yapmaz " moduna kendini daha fazla kaptırma, bir an önce baskına git.Belli mi olur, belki de oralarda balık tutan sarı bir hatun vardır.
Şimdi bir söz geldi aklıma : Aldatmayan erkek yoktur, fırsat bulamayan erkek vardır.
Dilerim, basit bir balık merakıdır ama uyanık olmakta fayda var.
Hadi sana rastgele...
:)) bu yorumları ona da okuyacağım
SilAma baskından sonra okumak daha mantıklı:))
Blog listenizde yer almış olan bloğumun (ZiŞuuR) linkini yenileyebilirmisiniz lütfen.
YanıtlaSilYeni linkim: http://risanurla.blogspot.de/
Teşekkür ederim...
güncelleme yapmıştım diye hatırlıyorum bakayım yeniden:)
Silöyle bi fıkra var biliyon mu,
YanıtlaSilkadın babasına kocasına şikater ediyormuş işte yok içkiye başladı yok kumara başladı falan babası her seferinde bir şey olmaz parası bitince sana geri döner falan diye teselli ediyormuş,
kadın babasına kocam balık tutmaya başladı deyinde adam eşyalarını topla gel kızım demiş :D
tamamı aklımda kalaydı iyidi :D
Seyhan, akşam Salih ile birlikte okuduk yorumunu fena güldük
SilBen pılıyı pırtıyı toplayayım baba evinin yolunu tutayım en iyisi:)))
Başlığı okuyunca üzüldüm, devamını okuyunca tebessüm ettim,
YanıtlaSilsevgiler.