6 Temmuz 2012 Cuma

"Bütün Uygarlığa Karşı İhanet Etmiş Olur"

Dün bu güzel ve anlamlı yazıyı Metin hocam paylaşmış Fotoğrafın kime ait olduğunu bilmiyorum Öğrenirsem veya bilen arkadaşlarımız söylerse isim yazacağım

Beş yaşında idim.Babaannem rahmetli,pirinç ayıklıyordu. Bir tane yeredüştü.Babaannem eğildi,aramayabaşladı. Sağa bakıyor, sola bakıyor, bulmayaçalışıyor. Çocukluk iste,'aman babaanne dedim. Birpirinç tanesi için bu kadar caba harcamaya,yorulmayadeğer mi?' Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı,öfkeyle doğruldu. 'Sen oturduğun yerden ahkâmkesiyorsun, ' dedi. 'Hiç pirinç üretilirken gördünmü?İnsanlar ne kadar zorluk çekiyorlar. Bir pirinçtanesinde kaç insanin göz nuru, alın teri, emeği,çilesi var biliyor musun?'Utancımdan kıpkırmızı olmuştum. *Aradan yıllar geçti. Hukuk Fakültesinde öğrenciyim.Alain'in proposlarini okuyorum. Birden irkildim.Babaannemi hatırladım. Alain, bir insan yerde biriğne görüp de eğilip almazsa,bütün uygarlığa karşıihanet etmiş olur diyordu. İlave ediyordu. Bir iğneninüretiminde binlerce insanin alın teri, göz nuru, elemeği vardır diyordu. *On dokuz yıl evveldi.*Stockholm'e gitmiştim. Bir otele indim. Geceydi.Sabahleyin, traş olmak için lavaboyagittiğimde, aynanın yanında ilginç bir not gördüm.Lütfen diyordu, traştan sonra jiletinizi çöpeatmayın.Yanda bir kutu var,oraya bırakın. Bir tek jiletledahi olsa, İsveç çelik sanayisine yardımcıolun.Doğrusu hayretler içinde kaldım. Çocukluğumdanberi çelik eşyadenince akla İsveç çeliği gelir. Birçok eşyaüzerinde'İsveç çeliğinden yapılmıştır' diye yazardı. İste oülke, kullanılmış bir tek ufacık jiletin bile çöpegitmesini istemiyor, ona sahip çıkıyor,gelenturistlere rica yollu uyarıda bulunuyordu. * *İsviçre'de zaman zaman, belli periyotlarda,radyolar,televizyonlar, bir haberi duyurur.Şu tarihte, su saatte, adamlarımız gelecek. Siz lütfenhazırlığınızı yapın.**Okumadığınız,ilgilenmediğ iniz, kullanmadığınız nekadar kitap,dergi, gazete varsa, kâğıt, ambalaj,kutuvarsa, velev ki, bir ilaç prospektüsü dahi olsa,kapının önüne koyun.İsviçre'nin kalkınmasına yardımcı olun. Fazla ağaçziyanına engel olun.*Japonlar son derece sade, basit,yalın mütevazıyasayan insanlardır. Evlerini mobilya ile eşya iledolduranlar Japonlara göre ruhen tekamül edememiş ,hayatın manasını anlayamamış , zavallı kimselerdir.Böyleleri ile, zavallı, evini mezat salonunaçevirmiş diye eğlenirler. Bir insanin gösteriş için eşyanın esiri olması ne kadar acıdır. Vaktiyle Japon ekonomisi birdarboğazdan geçiyor. İç borçlar,dış borçlargırtlağı aşıyor. Zamanın başbakanı meclisitoplar. Kürsüye çıkar. Durumu olanca açıklığı vetehlikeleri ile anlatır ve su andan itibaren der,Tanrı şahidim olsun ki, Japonların iç ve dışborçları son kuruşuna kadar ödenmeden, pirinçten başka birşey yemeyeceğim. Su üstümdeki elbiseden başka elbisegiymeyeceğim. Dediklerini yapar, en üstten en altabir israftan kaçınma kampanyası açılır. Japonya bütünborçlarını öder. Bu durumun toplumun bütünkesimlerini, tek istisna olmadan kapsadığınısöylemeye gerek yok. Geçenlerde Japon imparatorunun sarayınıgördüm. Yarabbim, ne kadar sade, ne kadar mütevazı,ne kadar gösterişten uzak... *Gerekmediği halde elektriği yakmakla, Suyukapamadan bos yere akıtmakta, Gece çamurluayakkabılarımızı temizlemeden yatmakla, Yemekyediğimiz kapları yıkamadan bırakmakla biz dezalimler sınıfına geçmiyor muyuz? *Hayat çok ince, akil almaz incelikte ipliklerleörülmüştür. Her şey o kadar birbirine bağlıdır ki,İlkokul okuma kitabımızdaki bir sözü hiç unutmadım. Bir mıh bir nalı kurtarır. Bir nal bir atıbir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu,bir ordu bir ülkeyi kurtarır diyordu.. Maddi durumumuz ne olursa olsun, ister zenginolalım, ister fakir, hepimiz çok dikkatli olmakzorundayız. Bunda parayı da, maddiyatı da aşanbüyük bir edep ve incelik vardır.

1 yorum:

  1. Keşke herkes okuyup gereğini yapabilse.
    Ne güzel olurdu dünya..

    YanıtlaSil