14 Şubat 2012 Salı

Her Şey Ekmek Kavgası İçin....

Makinemin sensörü kirlenmişti temizlenmesi için servise götürmem gerekiyordu.
Aslında 2-3 aydır yapılması gereken bir işlemdi fakat ben tembellik denen illetin elinden erteleye erteleye ancak dün götürebildim:)
Griye boyalı, hafif yağmurlu bir İstanbul günü uzun bir aradan sonra yeniden yollara düştüm.
Treni kaçırmamak için zamanla yarıştım.
Böyle koşturmayalı bir hayli zaman olmuş,
Ben istasyona ulaştıktan 2 dakika sonra tren geldi.
Yakalamak veya kaçırmak hepsi 2 dakikalık bir zaman farkı...

Haydarpaşa'ya ulaştığımda fotoğraf çekmeye başladım.
Kaptırmışım kendimi... vapuru kaçırmamam gerektiğini unutmuşum
Garın merdivenlerine ulaştığımda vapur iskeleden hareket ediyordu.
2 dakika yaa!!! 2 dakika erken çıksam kaçmayacaktı, diye giden vapurun ardından kendime kızdım:)
Giden gitti...Vardır bir hayır, demekten başka kalanın yapacağı bir şey kalmadı...
Daha fazla üzülmek yerine içinde bulunduğum zamanın tadını çıkarmak istedim.
Güvercin ve serçeleri seyrettim önce
Sonra denizin kokusunu çektim içime doyasıya...
Banu'yu aradım biraz muhabbet ettik.
Denizin kokusunu, bu havayı özlemişim Banu, bu kaçış bana çok iyi geldi... diye özlemimi anlattım:)

Bir sonraki vapur geldiğinde herkes sıcak bir köşeye oturmak için kapalı mekanlara akın ederken ben yine en uç kısıma gittim.
Boğazın insanın içini donduran soğuğuna katlanmamın tek sebebi, martılar....
 Şanslıydım....Martılara simit atan bir genç sayesinde çok iyi kareler yakaladım:)

Soldaki martı kanadının ucuna kadar gelmiş bir nimeti kaçırıyor.Nimet bir başkasına nasip oluyor...
Tıpkı bizler gibi onların hayatı da...


Bazen gelip geçeni durup seyretmek gerekiyor
Gelip geçenlerin kimi yüzümüzde tebessüm oluşturacak
Kimi hüzünler...
Hepsi bir şeyler katacak bize.
Bizden bir şeyler de alacak elbet.
 Ekmeğinin, rızkının peşinde bir insanoğlu. Nefes aldıkça mermer tozları doluyor ciğerlerine.Çalışmaktan bu havayı solumaktan başka yapacak bir şeyi yok...




 Sultanahmet delik deşik olmuş.Her yerde hummalı bir çalışma görmek mümkün.Yığılmış taşlar, iş makineleri güzelim sokakları geçici bir süreliğine çirkinleştirmiş.
Yakın bir zamanda bitip yine o eski güzel günlerine dönmesini diliyorum
Uzun bir aradan sonra sevdiğim sokaklarda tek başıma yürümek, gördüklerimden kendime bir pay çıkarmak, soğuk havaya rağmen çok güzeldi.
Akşam eve döndüğümde yatsı ezanı okunuyordu...
Bir kez daha anladım ki fotoğraf evde oturularak avlanmıyor:)

Uzun zamandır bir proje üzerinde çalışmak için konu seçmeye çalışıyordum.
Dün nihayet kararımı verdim.
Uzun soluklu bir proje olacak.
Bir kaç arkadaşımın yardımıyla iyi işler çıkacak inşallah:)
Proje tamamlandıktan sonra sergi açmayı düşünüyorum.
Tabi çektiklerimin sergi açacak kadar iyi olduklarına hocalarım ve ben inanırsak:)

7 yorum:

  1. Aslında rızık kaçmaz. Bizden kaçıyor gibi görünse de, o başkasının rızkıdır. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başkasının rızkını sahiplenmeye çalışmak benimkisi:)

      Sil
  2. Fotoğraflar çok güzel gerçekten.
    Bende çok severim tek başıma yürümeyi insanları izlemeyi canım çekti resmen :)

    YanıtlaSil
  3. Yine harika bir görsel şölen sundun bizlere.
    eline emeğine sağlık cnaım.
    Senin forograflarını görünce heyecanlanıyorum tamam diyorum hedefim ayşegül gibi güzel fotolar çekebilmek.
    Ama dediğin gibi evde oturarak fotograf cekilmiyor.
    Ama yetenekte gereikyor.Rabbim bana snein gibi bir yetenek versin inş.
    Bayılarak bakıyorum fotolarına ki projenin de harika olacağından şüphem yok.
    Sırf sergin için istanbula gelebilirim..
    Kolay gelsin diyorum sana inşallah istediğin gibi gerçekleşir projen.
    Sevgilerle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım ben senden önce Ankara'ya geleceğim:)
      Muhtemelen Ankara ziyareti hafta sonu olur(bugüne kdar genelde hafta sonu gidip geldik).
      Umarım sen müsait olursun birlikte kısada olsa birlikte çekim yapabiliriz canım:)

      Sil
    2. zamanı belli mi canım.inan cok ama cok sevindim bu habere.cok heyecanlandım hemen calısmalara başlamam gerek:)))

      Sil